Dream Hogwarts
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Yeni Projeler İçin Fikirler Bekliyoruz..
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Dharja W. Breña

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Dharja W. Breña
Slytherin I. Sınıf



Kadın
Mesaj Sayısı : 4
Yaş : 31
Kan Statüsü : Safkan
Rp Yaşı : 11
Kayıt tarihi : 06/09/08

Dharja W. Breña Empty
MesajKonu: Dharja W. Breña   Dharja W. Breña I_icon_minitimePaz Eyl. 07, 2008 9:29 pm

Karakterin;

Adı: Dharja Wendy
Soyadı: Breña
Kan Statüsü: Safkan

Fiziksel Portresi:
Dharja W. Breña Dharja

Kişiliği:
♦ İnsanlarla kolay kolay anlaşamaz. Dost sayısı yok denecek kadar az olmuştur her zaman.
♦ Dengesiz sayılabilir. Çoğunlukla kendi içinde çelişkiler yaşar bu yüzden.
♦ Müzikle arası çok iyidir ve gitar çalar. Sıkılmayacağı tek şey müziktir.
♦ Gizemli tavırlar sergileyen insanlardan etkilenir ve etkilendiğini genelde tartışarak gösterir.
♦ Eleştirmeyi çok sever ama buna karşılık olarak eleştirilmekten hiç hoşlanmaz.
♦ Gri ve koyu kırmızı renklerini çok sever. Çoğu eşyası bu renklerden oluşur.
♦ Hiçbir zaman derslere çalıştığı görünmemiştir. Ödev yaptığını gören kişi ise çok azdır.
♦ Hafızası çok kuvvetlidir. Konuştuğu kişiyi, konuşulanları ve yapılanları hiçbir zaman unutmaz.
♦ Her şeyde birinci olmak ister. Ondan iyi olan insanları kabullenmek istemez ve kabullenmez de.
♦ Çikolataya ve çikolatalı her şeye bayılır.
♦ Konuşmayı pek sevmez. Genelde dinlemeyi seçer.
♦ Gizemli olmak hoşuna gider.
♦ 'Kurallar çiğnenmek içindir' felsefesini benimsemiştir.
♦ Yağmurlu günlerde dışarı çıkıp dolaşmaktan veya pencere karşısına geçip yağmur damlalarını izlerken bir şeyler yazmaktan hoşlanır.
♦ Her şeyden ve herkesten önce kendisini düşünür.
♦ Ukala sayılabilir.
♦ Rica etmek yerine emir vermeyi tercih edenlerden hoşlanmaz. Emir verilirse, istenilen şeyi asla yapmaz. Hatta inadına tersini uygular.
♦ Özel hayatından kişi silme işleminde oldukça başarılıdır. Kimseye bağlanmayı sevmez ve bağlanmamak için elinden geleni yapar.
♦ Aile ilişkileri her zaman iyi olmuştur. Müzisyen anne ve babaya sahiptir. Onlarla gurur duyar.
♦ Sürekli ilgi çekmek isteyenlerden hoşlanmaz ve onları 'basit insanlar' olarak nitelendirir.
♦ Yaşına göre olgun davranışlar sergiler.
♦ Quidditch'ten hoşlanmaz.


Örnek Rp: Mesajın uzunluğu verilen sınırı geçtiğinden dolayı 2. mesaj ile gönderilecektir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dharja W. Breña
Slytherin I. Sınıf



Kadın
Mesaj Sayısı : 4
Yaş : 31
Kan Statüsü : Safkan
Rp Yaşı : 11
Kayıt tarihi : 06/09/08

Dharja W. Breña Empty
MesajKonu: Geri: Dharja W. Breña   Dharja W. Breña I_icon_minitimePaz Eyl. 07, 2008 9:29 pm

Eski Evde;

Ayrılık sahnelerinden her zaman nefret etmişti. Bir ara hiç bir şekilde haber vermeden çekip gitmeyi bile düşünmüştü ama bu onlara haksızlık olur gibi geliyordu. Uzun süredir yaşadığı ortamdan ayrılmak çok kötü bir durum gibi görünüyordu ama bir yandan da değişimin iyi olacağını düşünüyordu. Arkadaşlarını çok seviyordu ama bu bölgeden hatırlayacağı sadece Kat olur gibi geliyordu bir de en büyük aşkı Ian. İkisinden ayrılması çok güç olacak gibi görünüyordu. Babasının tayini nedeniyle taşınıyorlardı. Daha kimseye haber vermemişti. Okulda söylemeyi planlıyordu söylemenin zorluk derecesini henüz kavrayamamış olması ona sıkıntı veriyordu. Ne diyecekti sanki? -Hoşça kalın arkadaşlar ben gidiyorum mu? Olabilirdi fakat fazla duygusuzca kaçıyordu. Kat... Ona nasıl söyleyecekti? Kendisini bildi bileli Kat onun yanındaydı. Arkadaşlıktan öte bir boyuttaydılar. Dostluk.. Evet, başka birinde tatmadığı 'gerçek' dostluğu onda bulduğuna inanıyordu. Muhtemelen en çok üzülen Kat olacaktı. Ian ise her zamanki tavrını sergileyerek 'Güle güle' diyecek gibi görünüyordu. Onun en çok bu davranışına sinir olmuştu ama şimdi ne önemi vardı? Veda sırasında söylediği şeyler onun için çok önemliydi ama geleceğe yönelik hiç bir şey olmayacaktı. Mesafenin önemi yok gibi görünüyordu uzaktan ama gayet de önemi vardı. Zaten hiç bir zaman sevmemişti Ian, Dharja'yı. Duygularını biliyordu ama hiç bir cevap vermemişti. Evet veya hayır kabullenebilirdi ama söylememişti. Ama önemi olmadığını düşünüyordu hala. *Böylesi daha iyi* Diye düşünerek kendisini avutmaya çalışıyor fakat başarılı olduğu pek söylenemezdi...

Çantasına bir kaç defter ve bir kalem atarak aynanın karşısına geçip bir kaç saat sonra 'Eski' okul forması olacak kıyafetini incelemeye başlamıştı. Okul formasını bile özleyecek gibi görünüyordu. Gözlerinden hüzün akıyordu adeta. Aynaya boş boş bakıyor ve düşünüyordu. Ne olurdu babasının tayini biraz daha bekleseydi? *Ah, şu büyükler!* Diye içinden geçirerek odanın içerisinde dolanmaya başlamıştı. Saat daha çok erkendi ama onu uyku tutmamıştı. Çantasını sırtına vurarak merdivenlerden aşağıya doğru yavaşça inmeye başlamıştı. Evini de çok özleyecekti ama arkadaşlarının yanında ufak bir ayrıntı olarak kalıyordu sadece... Okula erkenden gitmek iyi bir fikir olabilirdi. Okuldan nefret ettiği için orayı pek özleyeceğini sanmasa bile içinde yine de ufak bir burukluk vardı. İçinden avazı çıktığı kadar bağırmak geliyor fakat yapamıyordu. Özgür olduğunu hissedemiyordu bir türlü. Mutfağa doğru ilerlemeye başlamıştı. İçeriden annesinin güzel sesiyle şarkı söylediğini duyabiliyordu. Babasının ise çoktan evden gittiğini tahmin edebiliyordu. Annesinin şarkılarını küçüklüğünden beri çok sevmişti ama şimdi pek umursamıyordu. Ufak adımlarla mutfağa girerek bir sandalyeye oturmuş, annesini izlemeye başlamıştı. Her zamanki neşesiyle kahvaltı hazırlıyordu. Onun geldiğini görünce;

"Merhaba, ben senin için yaşayan yalanım, böylece saklanabilirsin... Ağla- Dharja, erkencisin bakıyorum..."

Şeklinde şarkısını bölmüştü. Uyumak ve bir daha uyanmamak istiyordu. Annesinin o büyüleyici sesiyle şarkı mırıldanmasını ve yatağa girip bir daha çıkmamak istiyordu. Gözleri dolmaya başlamıştı. Annesinden hiç bir şey saklayamamıştı hiç bir zaman. Eğer bir sorun varsa, annesi onu anlardı. Ama bu sorun çözümlenecek bir şey değildi. Gidecekleri ortama alışması gerekiyordu. Zorunlu bir şekilde gülümsemeye çalışarak, "Okula erken gitmek istedim... Biliyorsun, son günüm" Diye mırıldanmıştı gözlerini diktiği pencereden ayırmayarak. Bunun üzerine annesi yanına doğru gelmeye başlamıştı. Hayır, konuşmak istediğini pek sanmıyordu. Şuanlık sadece Kat'e ihtiyacı vardı. Nasihatlere değil. Arkadaşına! Gözlerini pencereden alıp annesine dikerek, "Konuşmak istemiyorum. Belki sonra..." Diyerek yerinden kalktı. Kapıya doğru ilerlerken kapının yanında duran dolabın aynasına bakarak kendisini süzmeye başlamıştı. Perişan bir haldeydi. Her zaman salık bıraktığı saçlarını at kuyruğu şeklinde toplamıştı. Forması feci bir şekilde dağınık görünüyordu. Okul dışında her şeye uygun gibiydi. Annesine, "Ben gittim... Geç dönerim." Diye bağırdı onun duyabileceği bir ses tonuyla. Annesinin, "Kahvaltı!?" Diye sorduğunu duyar gibi olmuştu ama cevap vermeden kapıyı çekerek evden dışarı atmıştı kendisini...

Eski Okul ve Yolda;

Evden dışarı çıktıktan sonra annesinin söylediği şarkıya devam etmeye başlamıştı, "Aniden, biliyorum ki uykuda değilim.Merhaba, Hala buradayım, dünden kalan tek şey..." Şarkıyı mırıldanırken okul servisini beklemeye başlamıştı. Servise binmekten nefret ediyordu. Okulu pek uzak sayılmazdı ve yürüyebilirdi. Saatine baktı, daha çok erkendi. Servisi bekleyeceğine yürümesi daha mantıklıydı. Evet, kararını vermişti. Yürüyecekti. Duraktan ufak adımlarla uzaklaşamaya başlayarak şarkısına devam ediyordu. Hava bulutluydu ve yağmur yağma olasılığı oldukça yüksekti. Elleri ceplerinde yürümeye devam ederken aklındaki tek şey bir kaç gün sonra buralardan ayrılacağıydı. Belki fazla abartıyordu ama ayrılmak çok zor geliyordu. Soğuk havanın yüzüne çarpıp onu ferahlatmasına izin verirken farkına varmadan okul giriş kapısına gelmişti bile. Okula girmek ilk defa bu kadar zor geliyordu. Tekrar kolundaki saate bakarak, okula daha kimsenin gelmiş olamayacağını düşünüyordu. Yavaşça okulun bahçesine doğru girerek bahçede turlamaya başlamıştı. Tahmin ettiği gibi pek kimse yoktu. Bir kaç kişi... Onlarda basket sahasında maç yapıyorlardı. Elini hafifçe kaldırarak pek tanımadığı kişilere ufak bir selam vererek merdivenlere doğru ilerlemeye başlamıştı. Çantasından cep telefonunu çıkararak Kat'e çabuk gelmesi için bir mesaj göndererek etrafına bakınmaya başlamıştı. Aradan 10-15 dakika geçtikten sonra kapıda Kat belirmişti. O da Dharja gibiydi. Üstü başı dağınık, yataktan yeni çıkmış gibi görünüyordu. Dharja'ya doğru hızla yürümeye başlamıştı. Dharja ise gökyüzüne bakarak şarkısına devam ediyordu. Sanki onu buraya çağıran o değilmiş gibi bir görünüm veriyordu. Kat, "Sabahın köründe niye çağırdın kızım ya? Yoksa kötü bir şey mi oldu?" Sesinde ufak bir telaşlanmanın yanısıra herzamanki ses tonu vardı. Dharja nasıl anlatacağını tam kestirebilmiş değildi hala... O sırada gözleri tekrar okul kapısına kaymıştı. Her zamanki havalı haliyle Ian onlara doğru ilerliyordu. Dharja'nın Ian'a baktığını gören Kat, "Ben çağırdım... Sadece o değil aslında-" Cümlesini tamamlamadan okul kapısında Samantha ve Paul görünmüştü. Kat'e pis bir bakış atarak zoraki gülümsemeye çalışıyordu. Sadece Kat'e söylemek bile zorken bu kadar insana nasıl söyleyecekti bir kaç gün sonra gideceğini? Dudağını ısırarak arkadaşlarının yaklaşmasını bekliyordu. Hepsi soran gözlerle Kat'e bakıyordu. Kat ise gayet normal bir tavır takınarak, "Öhm, Dharja beni çağırdı ve ben de önemli bir şey olabileceğini düşünerek sizi çağırdım." -Ardından biraz duraklayarak Dharja'ya bakmıştı.- "Dharja, bir sorun mu var?" Demişti. Bu tavır sinirlerini germeye başlamıştı. O da diğer arkadaşlarını çağırmayı bilirdi herhalde. Demek ki sadece ona söylemesi gereken bir durum vardı ama Kat kavrayamamış olmalıydı. Sinirli görünmemeye çalışarak, "Bu düşünceli davranışından dolayı teşekkürler Kat ! Her neyse, konuya dönecek olursak, babamın işi nedeniyle taşınıyoruz." Dedi bir çırpıda. O kadar zor gelmemişti söylemek. Kat'in de payı vardı tabii. Gözlerini arkadaşlarından alarak tekrar gökyüzüne çevirmişti. İlk tepkiyi beklediği gibi Kat vermişti. "Ne!! nasıl olur, ne zaman gidiyorsun?? Dharja cevap vermeden Ian'a çevirmişti bakışlarını. Ona baktığı her an içinden bir şeyler kopuyor gibi hissediyordu ama Ian için öyle olmadığı kesindi. Öyle olsaydı en azından bir kaç şey söylerdi. Gözlerini ondan kaçırınca ağlamak üzere olduğunu hissedebiliyordu. Yo, hayır. Şimdi olmazdı. Ağlamak için uygun bir zaman değildi. Hem o güçlü bir kızdı. Kendisini tutmalı ve en azından eve gidene kadar dayanmalıydı. Ian bu durumu farkederek ayağa kalkmıştı. Dharja ona bakmamakta ısrarlı gibi görünüyordu. Ona bakınca kendisini tutamayacak gibi görünüyordu. Ian'ın o büyüleyici gözleri ile ona baktığını hissediyordu. En sonunda, "Güle güle" Demişti. Duygusuz yaratık ! Buydu işte. Ondan beklenecek şey buydu. İnatla ona bakmamayı sürdürüyordu. O anda Kat'in bir şeyler mırıldandığını duyuyor ama dinlemiyordu bile. Güçlü görünmeye çalışarak ayağa kalkmıştı. Derslere girmeyecekti. Nasılsa gidiyorlardı. Kat'e dönerek, "Uzatmaya gerek yok tamam mı? Hem MSN var. Oradan görüşebiliriz." Diyerek şoku atlatmamış olmanın verdiği duygusuzlukla ufak bir sarılmayla kendisini geri çekerek diğer arkadaşlarına da sarılarak, "Güle güle !" Diye mırıldanarak ilerlemeye başladı. Ayrılık kolay olmuştu. Ya da hala şoku atlatamamıştı. Cep telefonunun çaldığını duyuyor fakat açmıyordu. Bir kaç çalmadan sonra mesaj sinyalini duymuştu. Merakını yenemeyerek baktığında mesajın Kat'ten olduğunu görmüştü. Heyecanla 'oku' tuşuna basarak mesajı görüntüledi; *Ian'ın öyle davranmasının sebebi başka bir kızla çıkmaya başlıyor olmasıymış. Senin adına gerçekten çok üzüldüm hayatım. O salağı takma. Kafanı topla diye hemen gelmiyorum ama 1-2 saat sonra sizdeyim canım.* Ian her şeyi batırmıştı işte! Başka bir kızla çıktığını Dharja'ya söyleyebilirdi. Sonuçta bir geçmişleri vardı ama yine de onu 'arkadaşı' olarak gördüğünü sanıyordu. Kat'le bile doğru düzgün vedalaşamamıştı. Kuru bir 'güle güle' *argh! sinir bozucu yaratık* Diye düşünüyor ve aynı zamanda farkında olmadan evlerine doğru ilerliyordu.

Yavaşça kapıyı açarak içeri sessiz adımlarla girmiş ve sessizliğini sürdürerek odasına doğru yürümeye başlamıştı. Annesinin nerede olduğu hakkında hiç bir fikri yoktu. Odasına girdiğinde kolilerin üst üste durduğunu görmüştü. Henüz toplanmamış eşyaları vardı. Dolabını açarak oradaki giysileri salak bir ifadeyle kolilere fırlatıyordu. 2 saat önce buradan ayrılmak istemiyordu ama şimdi gitmek için her şeyini verebilir duruma gelmişti. Kat ile konuşmak istediğinden pek emin değildi. Dolabın aynasına doğru bakarak, *Seni niye sevsin zaten! Küçük budala!* Şeklinde kendisini küçümsüyordu. Bunları söylerken gözyaşlarına hakim olamıyordu. Ters yöne dönerek kendisini yatağına atmıştı. Kapısının tıklatıldığını duyuyordu. Annesi olmalıydı. Normal bir ses tonunu kullanmaya çalışarak; "Müsait değilim." Diye mırıldandı. Annesi ise, "Erkenden gidiyoruz canım. Senin için çok zor biliyorum ama-" Dharja annesinin sözünü keserek; "Önemli değil. Hemen gidebiliriz. Hazırlanıyorum" Diyerek yatağından kalkmıştı. Annesinin kapıdan uzaklaştığını anlayarak telefonuna sarılmıştı. "Mesajlar - Yeni mesaj - *Erkenden gidiyoruz. Umarım sonra görüşme imkanımız olur* -Gönder - Kat" "Mesaj gönderildi" Okul formalarını çıkararak onları da koliye doğru fırlatmıştı. Dolabında kalan bir kaç pantolon ve tişörtten bir kaçını koliye fırlatarak kalanları üstüne geçirdi beceriksiz bir biçimde. Aynanın karşısına geçip saçlarını salarak okul çantasını da koliye fırlattıktan sonra onu da diğer kolilerin üzerine koyarak, merdivenlerden inmeye başlamıştı. Annesinin bir bavulu arabanın bagajına yerleştirdiğini görerek kendi ufak bavulunu da annesinin yanına doğru taşıyarak, "Peki diğer eşyalarım !?" Diye sordu merakla "Sana gerekli olanları aldığına göre... Diğer eşyalarımız sonra gelecek canım. Diğer 'evimizde' her şey hazır zaten. Demesi üzerine başını ufak bir gülümsemeyle salladı. Annesi arabaya binmesi gerektiğini işaret ediyordu. Son kez etrafa bakarak arabaya bindi. İçinden, *Kurtuluyorum* Diye mırıldanarak arka camdan bakmaya başladı. Kat! İşte oradaydı. Onu bekliyordu. Annesine heyecanlı bir biçimde dönerek, "Bir dakika anne!" Diye seslenerek arabadan süratle indi ve Kat'e doğru koşmaya başladı. Annesinin 'çabuk ol' gibisinden bir şeyler mırıldandığını duyabiliyordu.

"Aşk olsun Dharja!"

"Ne yapmamı bekliyordun ?"

"Durumu açıklamanı!! Hem, bugün gitmeyeceğinizi sanıyordum"

"Erken gitmemiz gerekiyormuş. Ben istemedim."

"Biliyorum canım... Ian'a takma kafanı. Biliyorsun, 'erkekler dandikazedir' "

"Ha ha! Çok komiksin. Seni özleyeceğim"

"Ben de..."

"Gitmem lazım. Biliyorsun, annem."

Dedi ve Kat'in hiç bir şey söylemesine fırsat bırakmadan arabaya doğru yürümeye başladı. Kendisini arabaya atarak arka camdan el sallamaya devam ediyordu. Kat'in de ona el salladığını görebiliyordu. İşte buradan tek değer verdiği arkadaşı! Diğerlerinin değeri yoktu artık... Ayrılıkların sadece bu yönünü seviyordu. Arkadaşım dediği bir çok kişi vardı fakat onlar şuan burada değillerdi. Kat buradaydı. Gerçek arkadaşının kim olduğunu kavradığı için yüzünde ufak bir buruklukla beraber aptal bir gülümseme vardı. Hareket etmeye başlamışlardı. Gidiyorlardı işte. Başını arka camdan ayırarak yanındaki camdan yola bakmaya başlamıştı. Bir şeylerin koptuğunu hissediyordu. Ian ile konuşurken de bu duyguyu hissetmişti ama şimdiki daha derindi. Yeni çevresini düşündükte sıkıntısı artıyor ve dayanılmaz bir şekle geliyordu. Yolculuğun uzun süreceğini düşündükçe zaten dayanılmaz bir boyutta olan sıkıntısı daha da artmaya başlıyordu. Yanında getirdiği müzik cdlerinden birini çıkararak annesine doğru uzattı. Annesi de onayladıktan sonra cihaza taktı ve yolu izlemeye devam etti...

Ev;

Uzun süren bir yolculuğun ardından sonunda yeni evlerine gelmişlerdi. Eski evlerinden hiç bir farkı yok gibi görünüyordu. Sadece tek bir fark, Evin önünde çiçeklerle dolu bir bahçe vardı. Eski evinin önünde ise büyükçe bir havuz bulunurdu. Odasında ise sadece eşyaların yerleri değişmişti. Eski havası yoktu ama alışabileceğini düşünüyordu. Saat sabahın 6'sında camdan dışarı hüzün dolu gözlerle bakıyordu. Yağmur damlaları pencereyi dövüyordu adeta. Yağmurlu havaları önceden beri çok seviyordu. Çoğu kişinin şemsiyesiz çıkmadığı havalarda, dışarıda dolaşmayı çok severdi. Temiz çimen kokusunu içine çekmeye bayılırdı. Çoğunlukla kimse olmazdı o tür havalarda dışarıda. Bazen yanına 2-3 arkadaşını alıp gezerdi ama bu sefer öyle olmayacaktı. Yeni geldiği bu çevrede fazlasıyla yabancılık çekiyordu. Babasının tayini nedeniyle, taşınmak zorunda kalmışlardı. Buna alışması epey güç görünüyordu. Birazdan okuluna gitmesi gerekiyordu ama hiç istemiyordu. Eskiden sırf arkadaşları için olsa bile okula giderdi. Derslere girmeyip kantinde oturur arkadaşları ile sohbet ederdi. Artık öyle değildi işte. Sabah kalkmak her zaman zor gelmişti ona fakat bu sefer huzursuz olduğu için sabahın köründe kendisini odasının küçük camının önünde etrafı izlerken bulmuştu. Ne sıkıcı bir durumdu bu böyle. Telefonunun çaldığını duyuyor fakat açmıyordu. Eski arkadaşları bir kaç günden beri onu arıyor ve iyi olup olmadığını soruyorlardı. Bıkmıştı artık... En yakın arkadaşı Kat dışında kimse anlayamıyordu onu. Ian, sadece 1 kere tek çağrı bırakmıştı. Onu umursamadığını hissedebiliyordu. Taşındığı için eski en büyük platonik aşkını unutmuş gibi bir hali vardı. Mesafenin daha da özleteceğini sanıyordu ama yanıldığı çok açıktı. Onun artık yeni bir sevgilisi vardı ve Dharja'yı umursadığı söylenemezdi. Dharja'da umursamayacaktı. En azından umursamamayı planlıyordu. Yağmur damlalarını izlerken annesinin o tatlı sesini duymuştu; "Senin için zor olduğunu biliyorum tatlım... Okula gitmek istemeyebilirsin ama gitmek zorundasın. Yeni arkadaşlar edinmen ve onlarla kaynaşman lazım" Yeni arkadaşlar?? İstemiyordu arkadaş falan. Taşındıklarından beri kendisini bilgisayara vermişti. Oradan eski arkadaşlarıyla konuşuyordu. Yeni arkadaşlar bulmak istemiyordu. Okula gitmek istemiyordu. Günlerce orada oturup pencereden dışarıyı izleyebilirdi... Dudak bükerek annesine döndü ve; "Okula gitmek istemiyorum. Sadece bugünlük. Lütfen, lütfen, lütfen."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Criwulf P. Muddlerobe
Hogwarts Müdürü
Criwulf P. Muddlerobe


Mesaj Sayısı : 56
Yaş : 36
Kan Statüsü : Safkan
Rp Yaşı : 52
Kayıt tarihi : 30/08/08

Dharja W. Breña Empty
MesajKonu: Geri: Dharja W. Breña   Dharja W. Breña I_icon_minitimePaz Eyl. 07, 2008 9:36 pm

Gryffindor
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Dharja W. Breña
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Dream Hogwarts :: Seçmen Şapka-
Buraya geçin: