Dream Hogwarts
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Yeni Projeler İçin Fikirler Bekliyoruz..
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 ** Kurgu **

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Criwulf P. Muddlerobe
Hogwarts Müdürü
Criwulf P. Muddlerobe


Mesaj Sayısı : 56
Yaş : 35
Kan Statüsü : Safkan
Rp Yaşı : 52
Kayıt tarihi : 30/08/08

** Kurgu ** Empty
MesajKonu: ** Kurgu **   ** Kurgu ** I_icon_minitimeCuma Eyl. 05, 2008 9:53 pm

Büyük Salon her sezon başında olduğu gibi çok gürültülü ve heyecan doluydu. Sıraya girmişi binalarına seçilmeyi bekleyen uzun bir kuyruk, dört binanın muazzam masaları ve tabi ki baş köşede Profesörler Masası her zamanki gibi tüm ihtişamıyla boy gösteriyordu. Ve o masanın baş köşesinde Minerva McGonagall oturuyordu. Hogwarts'ın Müdiresi. Doksan altı yaşına gelmiş olmasına rağmen oldukça sağlıklı ve dinç görünen bu yaşlı cadı Hogwarts tarihinin Albus Dumbledore'dan sonra gördüğü en yaşlı ikinci profesörüydü. Şimdi ise yılın açılış konuşmasını yapacak ve seçme törenini başlatacaktı. Yerinden yavaşça kalktı ve o anda herkes sustu. McGonagall'ın o sıkı disiplini hala devam ediyordu.

"Sevgili öğrencilerim" diyerek başladı sözlerine. Kurallardan ve yapılmaması gereken şeylerden bahsetti. Sonunda yavaşça selam verip eliyle buyur eder gibi elinde Seçmen Şapka'yı tutan Müdür Yardımcısı'na işaret etti. Seçme Töreni başlamıştı..

Böylesine güzel bir akşamda öğrenciler yılın en güzel gününü kutluyor yeni gelecekler için yorumlar yapıyorlardı. Kimi Slytherinliler adaylardan bazılarını eliyor, kimi Gryffindorlular geleceklerinden emin olduklarını işaret ediyor, kimi Hufflepufflılar herkese kucak açıyor, kimi Ravenclawlılar ise ihtimalleri hesaplıyordu. Her zamanki sezon başı sohbetler ve nefis yemekler dönüp dolaşıyordu.

Seçmen Şapka henüz iki ismi haykırmıştı ki, Profesörler Masasından bir çığlık yükseldi salonda. Herkes bir anda başını oraya çevirmiş ve tüm salon bir anda müthiş bir uğultuyla dolmuştu. Meraklı bakışları delen ses salonda yankılanıyordu şimdi.

"Herkes sakin olsun." Müdür Yardımcısı Criwulf Muddlerobe konuşmuştu. Sesi o kadar şiddetli çıkmıştı ki salonda duymayan kimse kalmamış, bir kaç kişi yerinde zıplamıştı. "Profesör Lincoln, lütfen seçimle ilgilenin. Ve diğer öğrenciler, siz de her sezon başında ne yapıyorduysanız aynen devam edin."

Bunları söylerken bir yandan da Profesörler Masasına doğru hızlı adımlarla yürüyordu. Masaya varır varmaz asasını kaldırdı ve birden öğrencilerle profesörler masasını birbirinden ayıran kalın bir örtü oluştu. İki taraf da birbirini göremiyordu şimdi. Örtünün altından çıkıp Seçmen Şapkayı eline alan Profesör Lincoln, her ne kadar herkes örtünün arkasında olan biteni merak ediyor olsa da Seçme Törenini devam ettirmek için öğrencilerin dikkatlerini toplamaya çalışıyordu.

Örtünün diğer tarafında ise Profesörler Masası karışmıştı. Geniş masanın tam ortasında bir beden havada asılı duruyordu. Etrafında profesörlerin korku dolu bakışları arasında yatan bu bedeb Minerva McGonall'dan başkasına ait değildi. Muddlerobe hemen oraya yöneldi ve ilk konuşan o oldu.

"Nesi var" dedi sesindeki ve yüzündeki endişe ifadesiyle. Aklına gelen şeyin olmaması için içinden dua ediyordu. Zihninde mantığıyla savaşıyordu kalbi. Bir cevap arayarak profesörlere baktı.

"Sanırım onu kaybettik" dedi Chris, gözünden damlayan yaşı silerek.

İşte bunu duyacağını biliyordu ama sanki hiç beklemiyormuş gibi kalakaldı Muddlebore. Ne yapacağını bilemez halde, masada yatan Minerva McGonagall'ın cansız bedenine bakıyordu. Aslında sürekli bundan bahsediyordu McGonagall. Zamanının geldiğine inanıyordu, ancak ona en yakın olan Muddlerobe buna inanmak istemiyordu. Daha doğrusu her ne kadar mantığı kabul etse de kalbi bir türlü kabul etmiyordu. Onun için bir anne ya da bir abla gibiydi McGonagall. Onu kaybetmek istemiyordu. Ama haklı çıkmıştı McGonagall.

"Ne yapacağız"
dedi bir ses arkasından ve rüyadan uyanmış gibi kendine geldi Muddlerobe. Düşünemiyordu. Bu soruya nasıl bir cevap verebileceğini bile bilmiyordu. Toparlanmaya çalıştı. Derin bir nefes aldı.

"Önce odasına çıkaralım." diyerek cevap verdi.. Yüzünde hiç bir ifade yoktu ancak içinde volkanlar patlıyordu. "Hazırlıklara hemen başlayacağız"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Criwulf P. Muddlerobe
Hogwarts Müdürü
Criwulf P. Muddlerobe


Mesaj Sayısı : 56
Yaş : 35
Kan Statüsü : Safkan
Rp Yaşı : 52
Kayıt tarihi : 30/08/08

** Kurgu ** Empty
MesajKonu: Geri: ** Kurgu **   ** Kurgu ** I_icon_minitimePerş. Eyl. 18, 2008 1:38 pm

İKİ HAFTA SONRA

Okulda hemen hemen her şey eski haline dönmüştü artık. McGonagall'ın cenazesi de en az Dumbledore'un ki kadar görkemli olmuş ve yine McGonagall'ın vasiyeti üzerine Dumbledore'un mezarının yanına gömülmüştü. Bu yaslı ve kederli günlerden sonra, derslerin yoğunluğu altında öğrenciler yeni ve mutlu günlerin gelmesi adına o üzüntülü günleri geride bırakmışlardı.

Değişen çok az şey vardı. Müdür yardımcısı Criwulf P. Muddlerobe kurulun kararıyla Müdür seçilmiş ve bu karar bakanlık tarafından onaylanmıştı. İksir Profesörü olan Muddlerobe'un yerine artık iksir derslerine Kyrie Morgana getirilmişti. Böylece eksikler tamamlanmış ve dersler başlamıştı. Artık Hogwarts geride bıraktığı büyük yaslı günleri üzerinden atmış ve geleceğe büyücü ve cadı yetiştirmeye -yani esas görevine başlamıştı.

Hogwarts'ın yeni İksir Profesörü Kyrie Morgana, okula geldiği ilk günden itibaren öğrencilerin gözünde büyük bir ilgiye neden olmuştu. Bir akşam yemeğinde kendisini öğrencilere tanıtan Muddleobe'un lafını kesmiş ve bizzat kendisinin tanıtmak istediğini belirtmişti. Muddlerobe gülümseyip yerini ona bıraktıktan sonra Kyrie Morgana çok etkileyici bir konuşmayla söze başlayıp kendini hem övüp hem de eleştirmişti. Sıkı bir Slytherin hayranı olduğunu sürekli vurguluyor, kendi binasının da Slytherin olduğunu her yeri geldiğinde belirtiyordu konuşmasında. Tatlı dille konuşuyor ve çoğu öğrenciyi etkilemiş görünüyordu.

.....

Hogwarts - Zindanlar - İksir Dersi - Ekim 13

"Konuşurken ayağa kalkmanıza gerek yok Bayan Rousséau"

Profesör Morgana iksir dersinin ortalarına doğru öğrencileriyle aşk iksiri üzerine küçük bir sohbet ediyordu. Öğrencileriyle konuşmayı seven, onların fikirlerine saygı duyan bir kişiliği vardı. Her dersinde olduğu gibi şimdi de dersin gidişatını durdurmuş ve konuşma hakkını öğrencilerine vermişti.

"Aşk iksirinin insanlara zarar verdiği doğru mu efendim?" dedi az önceki konuşmak için izin alan Rousséau.

"Bu bazılarının iddia ettiği ancak dorğu olmayan bir düşünce" diye başladı Profesör Morgana. Yüzünde her zamanki gülümsemesiyle. Kimileri bu gülümsemeyi çok sevecen buluyor, kimileri ise -özellikle Gryffindorlular sahte bir oyun olark görüyordu. "Aşk iksirinin malzemeleri arasında bazı zararlı malzemeler var elbette. Ancak onlar yalnız kullanıldıklarında zararlıdır. Bu karışım çok özel seçildiğinden, zararlı maddenin karışımın içinde yok olduğunu büyük bir rahatlık ve kesinlikle söyleyebilirim. Tabi eğer kusursuz bir aşk iksiri yapmışsanız." Gülümsemesi yeniden tüm yüzüne yayılmıştı.

Slytherinli öğrenciler hayranlıkla dinliyorlardı profesörlerini. Aralarından çoğu, onu kendilerine örnek alıyor ve bir dertleri ya da sıkıntıları olduğunda bina sorumlusu yerine ona koşuyorlardı. Kyrie Morgana da onları kırmıyor ve elinden geldiğince her birine çözüm bulmaya çalışıyordu. Aslında okulda öğrencileriyle bu kadar ilgilenen bir profesör daha var mıydı sorusuna cevap hayır olabililirdi.

Ders bitip öğrenciler teker teker sınıftan çıkarken küçük bir Slytherinli çekinerek Profesör Morgana'nın masasına yaklaştı. Simsiyah saçları ve kısacık bir boyu vardı.

"Efendim o pis Gryffindorlu çocuklar yine bana sataştılar" dedi. Yüzü kıpkırmızı olmuştu şimdi. Sinirliydi aslında. Çok sevidiği profesörüne onları şikayet eecek ve günlerini gösterecekti. Tek düşüncesi buydu ve ne kadar çekinse de bunu Profesör Morgana'ya söyleyecekti. "Onlara hiçbir şey yapmıyorum ama hep benimle alay ediyorlar. Anlamıyorum. Ne yaptım ki."

Profesör Morgana ayağa kalkıp küçük kızın yanına gelmişti o konuşurken. Saçını şefkatle okşadı ve karşısındakiyle çok ilgili görünmeye çalıştı elinden geldiği kadar. Dışardan gören herkes buna inanacaktı. Çok iyi oynuyordu bu rolü.

"Merak etme çocuğum" dedi. "Profesör Charlisle ile görüşüp o iki kendini bilmezin cezalandırılması için elimden geleni yapacağımdan emin olabilirsin. Şimdi git ve sonraki dersine hazırlan." Nezaketi hiç elden bırakmıyordu. Sınıfın kapısını kendisi açıp kıza yol verdi.

Çocuk utangaç bir şekilde teşekkür edip yine utangaç bir şekilde sınıftan ayrılırken Profesör Morgana'nın yüzündeki ürkütücü gülümsemeye anlam verememişti...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
** Kurgu **
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Dream Hogwarts :: Rehber-
Buraya geçin: