Karakterin;;Adı;; Riley Xaviér
Soyadı;; Kinnaird
Kan Statüsü;; Safkan
Fiziksel Portresi;; Siyaha yakın, açık kahve tonlarında; dağınık saçları, okyanus mavisi gözleri, ne uzun; ne de kısa boyu ve duruşu ile Riley diğer insanlar tarafından dikkatleri üzerinde toplamaktadır. Daha çok annesine benzeyen Riley, kendisini rahat hissettirecek giysiler giyer.
Kişiliği;; Sert ve içine kapanık bir kişiliği vardır. Olaylara, olgulara karşı pek bir etki göstermez ancak kendisine zarar verecek durumlarda sert bir çıkış yapar. Arkadaş dediği öğrenci ve kişi sayısı oldukça azdır; belki de bu durumun nedeni Riley'in fazla içine kapanık olmasıdır. Müdürlere ve öğretmenlere karşı saygı göstermeyi pek ihmal etmez. Onun için sorumluluklarını yerine getirmemek büyük bir eksikliktir. Sorumluluklarını yerine getirmeyi ihmal etmez. Çoğu konuda lider gelmeye bayılır. Geveze ve her şeye atılan insanlardan hiç hoşlanmaz. Kendisi de bu insanlardan değildir. Kesinlikle az ve öz konuşmayı tercih eder. Düzenli, tertipli ve titizdir. İster kendisinin olsun, ister bir başkasının; hiçbir yerin kirli ve dağınık olmasından zevk almaz. Kendisine verdiği sözlerden biri şudur: "Hiçbir yerde, hiçbir şekilde, hiçbir kimseye rezil OLMA!"
Ailesi ve Geçmişi;; Riley'nin babası yıllar önce, Riley daha çocukken bakanlık tarafından aranmaktaydı. Şimdi Riley'nin babasının nerede olduğu bilinmemektedir. Geçmişte olduğu kadar önemli olmasa da hala küçük bir bulma ihtimali ile aranmaktadır. Riley'nin annesi ise geçmişte kısa bir süre bakanlığa hizmet verdikten sonra evinde çocuklarına kıyafetler örmeye çekilmiştir. Riley'nin bir de 6 - 7 yaşlarında küçük bir kız kardeşi vardır.
Örnek RP'si;;Lavoro Bank, Asuncióun Merkez, Paraguay - 21.48* System is under an attack, please close the program *"Hata yazısı verdi, programı kapatmamı istiyor!" Şaşkınlık ve çaresizlik ifadeleri içinde bu sözleri oldu Lloyd'un Lavoro Bank'ta. Ünlü bankanın sistemi çökertilmek üzereydi ve eğer sistem herhangi bir şekilde çökertilirse, Lavoro Bank dağılırdı ve yeniden bir araya gelmesi çok güç olurdu. Çünkü sistemin içinde kurulduğu yıldan beri olan müdürlerinin bile dokunmaya cesaret edemediği saklı dosyalar vardı. 1957 yılında Paraguay'ın başkenti Asuncióun merkezinde kurulan ünlü banka uzun ve zor bir dönemden sonra 1964 yıllarında büyük bir atağa geçmiş ve kendini geliştirmiştir. Müşterilerinin çoğu bankaya sadık kalarak işlemlerini hallettirmiştir. Ancak sistemin ele geçirilirmesi durumunda Lavoro Bank büyük bir bataklığa girer ve yıllarca çıkamaz.
“Lloyd, hemen fişleri çek!” Kontrol yöneticisinin Lloyd’a dedikleriydi bu, ondan fişi çekmesini istiyordu. Eğer Lloyd fişi çekerse, savaşı bir bakıma sistemi çökertmek isteyen yabancılar kazanacaktı. Lloyd böyle bir şeyi yapmaktan ziyade, savaşmayı seçti ve cebindeki herkesden gizlediği asasını çıkarıp adama doğrulttu.
“Biraz da benim dediğim olacak!” diye ses tonunu yükseltti ve büyüleri sözleri haykırdı:
“Petrificus Totalus!” Adam oturduğu yerden sandalyesiyle birlikte geriye gitti ve kısa bir süre sonra yere düşüp vücudu kaskatı kesildi. Şu an kontrol odasında Lloyd’dan başka hiçbir kimse yoktu. Sistem çökertilmek istendiğinden, ana kontrol paneli dışında hiçbir programa girilmiyordu. Lloyd biçare, ana kontrol paneline girdi ama karşılaştığı durumdan pek hoşnut olmadığı için suratını astı. Panele girebilmek için şifre gerekiyordu ve şifreyi sadece şu an Miami'de dinlenme vaziyetinde olan aptal müdürleri biliyordu. Hemen cep telefonunu çıkarıp müdürünün telefonunu aramaya başladı. Biraz sonra telefona bir bayan sesi cevap verdi:
"Şu an Paraguay'dan Amerika'yı aramaktasınız. Bu işlemi devam ettirmek için 1'e, iptal ettirmek için 2'ye basınız. Operatö-" Kadının devam etmesine izin vermeden 1 numaralı butona bastı ve biraz arayla müdürünün sesini duydu:
"Alo?" Müdürünün sesini duyduktan sonra o da müdürüne yanıt verdi:
"Bay Phaw! Şu an sistem çökertilmek üzere. Bana hemen ana kontrol panelinin şifresini söylemeniz gerekir!" Bunun üzerine Bay Phaw bağıra bağıra konuştu:
"Ne dediğini anlayamadım, buradan tren geçiyor, tekrarlar mısın!" Elinin içiyle avcuna bir şaplak attı Lloyd. Tam da zamanında geçiyordu tren de. Bir süre bekledikten sonra Lloyd yeniden konuşmaya başladı:
"Bay Phaw, şu an sistemimiz çökertilmek üzere, bana hemen ana kontrol panelinin 10 rakamdan oluşan şifresini söylemeniz gerekiyor!" Bay Phaw, cin gibi açılmış gözleriyle derhal şifreyi söyledi:
"1957001964, ben ilk uçakla geliyorum Asuncióun'a!" diyip telefonunu kapatmıştı. Şifreyi bir kağıda not alan Lloyd, birkaç saniye sonra şifreyi yazdı. Şifreyi kabul eden panele girdiğinde Lloyd, dosyalar hep karışmış, yarım yamalak olmuştu. Bunları toparlamak pek zor olmazdı ama uzun sürerdi. Çünkü 53 yılda biriken tüm dosyalar ana kontrol panelinde saklanıyordu ve yedekleri kağıt üzerineydi. Sistemi çökertmeye çalışan hain kaçmıştı belki ama sistemi de darma dağın etmişti. Neyse ki kağıt yedekleri var diyerek suratını astı ve büyük, hem de çok büyük bir hayal kırıklığıyla kağıt yedeklerinin olduğu arşive indi. Işıkları yaktı, tüm dosyaları- zaten 16 adet 100 poşetlik dosyalardı- poşet içine doldurdu. Akşam vakti bankada kimse olmadığı için asasını cebinden çıkardı ve poşetlere doğrulttu, sihirli sözcükleri söylemeye başladı:
"Wingardium Leviosa!" Bir anda tüm poşetler havalanmaya başladı ve onunla birlikte kontrol odasına geldi. Kendini sandalyeye öyle bir attı ki, sandalye onunla birlikte yarım metre kadar geriye gitti. Birden söylenmeye başladı:
"İlk uçakla gelirim demişti, o gelesiye kadar bunları halletmem lazım.."Lavoro Bank, Asuncióun Merkez, Paraguay - 02.17Dosyaların yarısından fazlasını sisteme kaydedebilmeyi becerebilen Lloyd, bir yandan Paraguay Çayı içiyor, bir yandan da devam ediyordu. Bir süre durakladı. Az önce Petrificus Totalus büyüsü yaptığı adam uyanmış, Lloyd'a sorular sormaya başlamıştı:
"Ben nasıl uyudum ki ya... Neyse, ne yaptın sisteme?! Kapattın mı yoksa başına buyruk bir şeyler mi yaptın?!" Lloyd da ona, ona göre olumlu yalanlar uydurdu:
"Evet kapattım, ama her şey yolunda gitti, hain hiçbir şey yapamadı sistemimize, ama dosyalarda dağılma olmuş, ben onları hallediyorum, sen git istersen." Adam bunun üzerine cekedini sırtına geçirdi ve Lloyd'a iyi akşamlar dileyerek bankanın kilitli kapısını açarak bankadan çıktı. Banka kapısını yeniden kilitledi ve evine doğru yol aldı. Lloyd ise tüm dosyaları bitirdiğinde saat 03.15 gibi olmuştu ve ilk uçağın sabah saat 7.30'da kalkacağını biliyordu. O da diğer arkadaşı gibi tüm bilgisayarları kapattı, yapılması gerekenleri yaptı ve bankanın kilitli kapısını açarak bankadan çıktı, kapıyı yeniden kilitledi. Onun büyücü olduğunu Paraguay'da hiçkimse bilmiyordu, asla da bilmeyeceklerdi...