Dream Hogwarts
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Yeni Projeler İçin Fikirler Bekliyoruz..
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Lesse J. Poule

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Lesse J. Poule
Ravenclaw I. Sınıf
Lesse J. Poule


Erkek
Mesaj Sayısı : 13
Kan Statüsü : Safkan
En Belirgin Özelliği : Zeki biridir...Hele eğlence konusunda zekasının sınırlarını zorlaya bilir...
Hayvanı : Gelincik[Ametist]-ukalemun[Zoisite]
Rp Yaşı : 11
Taraf : Tarafsız
Rp Partneri : Şimdilik yok
Kayıt tarihi : 13/09/08

Lesse J. Poule Empty
MesajKonu: Lesse J. Poule   Lesse J. Poule I_icon_minitimeC.tesi Eyl. 13, 2008 11:53 pm

Karakterin;

Adı : Lesse J.
Soyadı : Poule
Kan Statüsü [Safkan, Melez, Muggle Doğumlu vb.] : Safkan

Fiziksel Portresi [Karakterin herhangi bir resmi ve fiziksel betimlemesi gerekmektedir.]

Lesse J. Poule Leesspd8

Mavi gözler her zaman ilk göze çarpan özelliği olmuştur.İnsanların dikkatini çekmekte kendisine yardımcı olurlar. Bazen kahverengi ile sarı arasındaki saçlarını gözlerini üstüne düşecek kadar uzatmayı sevse de genelde kısa tutmayı tercih eder….Kendisine bunun daha çok yakıştığına inanmaktadır.Açık tenlidir.

Kişiliği

Ross hayatın anlamının eğlenceden geçtiğine inanır. Durmadan gülmekten yana olmak tercih ettiği şeydir. Eğlenemeyen kişilerin çok olduğu yerlerden elinden geldiğince uzak durur. Eğlenmek onu her zaman, her yerde rahat olmaya alıştırmıştır. Bu rahatlıktan dolayı kolay iletişim kurabilmektedir. Utangaç kişiler gibi davranamaz birinden hoşlandığını çekinmeden söyleyebilir. Anı yaşamayı düşünür. Hatalar yaptığını bilir ama asla geri dönüp bunları düşünmez. Genelde çok fazla bağlı kalamaz. Kurallara uymak gibi bir zorunluluk hissetmemiştir. Bu yüzden en çok ceza alan kişilerden biri olmayı başarmıştır. Evet aslında zeki biridir. Dersleri sever ve bu konuda çok kötü sayılmaz. Ancak aynı zamanda zekasını şakalara ve eğlencelere de ayırmayı sever.

Ross safkan olmaya saygı duyar ama asla deli gibi muggle düşmanı değildir.Bu durumda birbirine girenlere hep güler. Bazen bu rahatlığı ve umursamazlığından dolayı tepki aldığı olur. Ama kimse bunun üstünde çok duramaz... Bu kadar yakınlığının yanı sıra biraz sinsidir. Genel olarak kendini ve en yakınlarını düşünürü. Çok samimi olmadıklarını çabucak unutabilir. Kişisine göre sözleri ve hereketleri değişebilir. Ciddi olmakta çok iyi olmasada bazen bunuda yapar




Örnek Rp'si



Yorganın verdiği sıcaklığın içinde huzurlu bir uyku çekiyordu. Yorgun iyice üstüne düşmüş ve bütün bedenin şekilini ortaya koymuştu. Odayı aydınlatan hafif bir ışık vardı. Şömineden gelen ışık. Gayet düzenli olan odayı gögeli bir şekilde aydınlatıyordu. Hele hemen şöminenin yanında duran masa. Üstünde bir çok kitap bulunuyordu. Ama hiç dağılmamış bir halde düzgünce dizildikleri belli oluyordu. Masanın hemen üstündeki rafta geri kalan kitaplar vardı. Alfabetik sıraya göre dizilmiş kitaplardı bunlar. Odanın içinde bir ses yoktu ama açık camdan içeriye doğanın o güzel hışırtıları geliyordu. Durmaksızın öten böcekler ve arada kendini belli eden baykuşlar sanki odanın içinde gibiydiler. Her şey tamamen olağan ve sakindi. Dikkat çekici hiç bir şey yoktu. Ama saatin iyice ilerlediği ve artık gece olmaktan çıkan bir zamanda içeriye hızlıca bir şey girdi. Kendini belli etmeyecek kadar hızlı ve bir o kadar sakar bir şey. Hızını kontrol edemeden şöminenin üstünde duran bir çerçeveye çarpmıştı. Odanın içinde sakinliği bozan tiz bir çığlıkla birlikte bir camın kırılma sesi çıkmıştı. Yatakta huzurlu şekilde uyuyan beden sesle hızlıca yerinden doğrulmuştu. Her zaman yakınında bulundurduğu asasını sesin geldiği yere çevirmişti ve ucundan güçlü mavi bir ışık çıkıyordu. Işık ileriye gittiği gibi asayı tutanında yüzüne vuruyordu. Dağınık saçları arasından çatılmış kaşları belli oluyordu. Dudağı ince ve gergin bir ip halini almıştı sanki. Gözlerinde o an bile eksik olmayan bir parıltı vardı. Sesin kaynağını kavramak için yerinden yavaşça doğruldu. Gözleri bir radar gibi şöminenin üstünü sonra ise aşağılara kaydı. Tam zamanında ayağının altında duran beyaz ve küçük baykuşu fark etmişti. Bir saniyelik zaman kaybında o masum bakışlar atan hayvan bir pestil gibi ezile bilirdi. Jerard sakince onu eline aldı ve hızlıca yatağına oturdu.

Arada geçen süre zarfında sadece baykuşa baktı. Yüzündeki ciddi ifade bir süre kendini korusa da sonunda daha yumuşak bir ifadeye yerini kaptırmıştı. Kaşları sakince düzgünleşmiş dudakları gevşemişti. Asasını çoktan yatağa bırakmıştı. Gene odayı aydınlatan tek şey şömineden gelen kızıl ateşti. Eskisine göre biraz gücünü kaybetmiş gibi görünse de hala odayı aydınlatabiliyordu.


"Aaahhh Sten ne zaman sakar olmayı bırakacaksın. Az kalsın asamdan çıkan bir büyü ile tamamen gidebilirdin."

Azarlar bir ses tonuyla konuşuyordu. Sözler ağzından dökülürken bir yandan da baykuşun bacağındaki mektubu çözmeye çabalıyordu. Biraz kendisini zorlayan iş olmuştu. Her kim yolladıysa mektubu bunun için çok uğraş vermiş gibi görünüyordu. Bütün uğraşlarını verdikten sonra elinde mektupla duruyordu. Ufak bir zafer narası attıktan sonra yerinden doğruldu.Elinden kurtulmak için uğraşan baykuşa acıyan bir bakış attı ama bırakmadı. Tam tersine kafesine doğru ilerledi. Baykuşu dikkatlice kafesine koydu ve ona bir süre öyle baktı. Baykuş odayı çığlıklarıyla doldurmuştu. Kafesin içinde hızlıca uçuyor her tarafa çarpıyordu. Sanki kafese kapatılmanın verdiği kızgınlığı dışa vuruyordu. Jerard onu fazla umursamadı. Ama gitmeden bir bahane bulmayıda ihmal etmedi.

"Ben odamdaki eşyaları sağlamken seviyorum Sten."

Sesinde hafif bir alay vardı. Masasına doğru gitti. Giderkense yataktan mektubu almayı ihmal etmedi. Sakince oturduktan sonra masada duran mektup bıçağını aldı. Kibarca ve özen gösterek zarfı açtı. Bıçağı çıkarırken zarfın içindeki metubuda çıkarmıştı. Mektubu okumaya başlamadan önce zarfı güzelce kapattı . Önünde yazan ismi okudu. Dolgulu yazılmıştı. Elleriyle dokununca harfleri hissedebiliyordu. Bakanlıktan geldiğini belli eden ilk şey bu olurdu her zaman. Fazla zaman kaybetmeden zarfı masasında duran bir kutuya koydu. Şimdi gözleri tüm merakıyla önündeki mektuba yoğunlaşmıştı. Kağıt ikiye katlanmıştı ama Jerard o halde bile içinde yazanları görebiliyor gibiydi. Mektubu katlandığı yerinden yavaşça açtı. Sanki dünyanın en önemli eşyası gibi dikkat ediyordu. Başta masaya koyup üstünden biraz eliyle geçmişti. Düzgün bir hal alması için bu uğraşı veriyordu. Bu konularda her zaman titiz davranır ve kolay beğenemezdi. Uzun bir uğraş sonunda kağıda tatmin olmuş bir ifadeyle bakıyordu. Kağıt sanki üstünden ütü geçilmiş gibiydi. Dümdüz.... Zorlamadan harfler biraz silikleşmiş olsada belli oluyordu. Yeşil mürekkep biraz kaymış, biraz gölge oluşturmuştu. Son olarak üstüne üfledikten sonra okumaya başladı. Başta pek bir sorun yoktu. Bazı yerlerde duraksamak dışında hehr şey iyi gidiyor gibiydi. Ama yazı ilerledikçe kaşları çatılmıştı gene. Gözlerinde bir şaşkınlık vardı. Kağıdı elleriyle tuttuğu yerde buruşukluklar oluşmuştu. Yavaş yavaş sesli okumaya ve her kelimede ses tonunu biraz yükseltmeye başlamıştı. Sonuna yavaş yavaş geldiğinde ellinde buruşturdu. Hızllıca şömineye attı. Oturduğu masadan sert harektlerle kalktı. Kontrolsüzce yürüyordu. Oda daki gerilimi hissetmiş olmalı ki baykuş ta kafesinde sessizce duruyordu. Jerard bir süre boyunca hiç bir şey söylemeden odayı turladı. Sadece arada ağzından anlaşılmayan mırıldanmalar çıkıyordu. Sonunda tekrar şöminenin önünde durdu. Ateşin içine sabit bakışlarla bakıyordu. Burnundan soluk alıyor gibiydi. Dururken yaptığı rüzgar ateşin bir sallanmasına ve uçuşmasına yol açmıştı.

"Bu...Bu...Lanet Olsun. Bu nasıl oldu. Nasıl saldırya uğradılar..Şimdi şimdi..."

Öfkeden ne söylediğini bilemiyor gibiydi. Bazen hızlanan sesi bazen yavaşlıyordu. Sözleyeceklerini tamamlayamıyordu. Tam bir deli gibi kendi kendine bağırıp çağırıyordu sadece. Kafası karışmış tüm düşünceleri aklından uçmuş gibiydi. Sadece asabice hareketler içince bulunuyordu. Kimsenin tanımadığı bir Jerard'tı bu. Asabi, deli ve dengesiz. Herkes tarafından aklı başında davranışlarıyla ünlü olmuştu. Peki ya şimdi...Bu kimdi. Gene volta atmaya başlamıştı . Ellerini yumruk yapmıştı. Her seferinde bir şeye vurmak ister gibi elini kaldırıyordu. Sonunda tekrar şöminenin önünde durdu.

"Hepsi ölmüş... Dostların, iş arkadaşlarım, baş seherbaz.....Bakanlık bakanlığa gitmeliyim."

Sesinde belli olan bir acı vardı. Hala ne yapacağını bilemiyor gibi davransada ilk şoku anlatmıştı. Söylediklerini üzerine bir süre sessizce durdu. Kendini tekrar oturduğu sandalyeye bıraktı.Başını iki elini arasına aldı.Gözleri sabit bir şekilde masaya bakıyordu. Hala anlasız ve öfkeliydi. Nefes alışları biraz yavaşlamıştı. İlk anda çıkan öfkesinden eser yoktu. Sadece acının verdiği öfke vardı. Bir kaç defa derin nefes aldı. Kendini toparlar gibi olduğunda yerinden doğruldu. Kaşları hala çatıktı ama gözlerindeki parıltı geri gelmiş gibi duruyordu. Hareketleri daha soğukkanlı daha akıllıcaydı. Dengesizliği gerisinde bırakmıştı. Üstündekileri değiştirdikten sonra başına pelerinini aldı. Oday son bir kez baktı. Napıcağına karar vermişti. Söylediği gibi Sihir Bakanlığına gidicekti.Asasını da cebine koyduktan sonra tek bir kelime daha söylemeden cisimlendi.

Bakanlığa geldiğinde hemen toplantı odasına gitmişti. Boş olacağını sanıyordu ama Sihir Bakanı ve sağ kalan bir kaç seherbaz vardı. Seherbazların üstü başı bir savaştan çıkmı gibiydi. Nerdeyse hepsinin yüzünde yaralar vardı. Bunların yanı sıra üstleri toz içindeydi. Berkide bulundukları bina patlamıştı. Bunun üstünde çok fazla durmadan odaya gözattı. Dağınıktı kağıtlar heryere yığılmıştı. Gergin bir hava dolaşıyordu.Tüm oda aydınlatılmıştı. Kendisi dışında temiz kıyafetli tek kişi Sihir Bakanıydı. O ise hüzün dolu bir sesle konuşuyor arada susup seherbazları dinliyordu. Jerard yavaşça boş bir sandalyeye oturdu. İçinden kendine küfürler yağdırıyordu. Tam günün bulmuştu izin almak için. Oysa onların yanında bu acıyı yaşamak gerekirse ölmek isterdi. Şimdi hissediği tek acı değil ayrıca pişmanlıktı. Gözleri dalgınca onlara bakıyordu. Bedenen odada olsada ruhen yoktu. Tamamen duygularına kaptırmıştı kendini. Konuşmalar kendisine uzaktan ağır ağır geliyordu. Dediklerinden pek bir şey anlayamıyordu. Boş gözlerle onlara bakıyordu sadece. Omzunda bir el hissedince kendine geldi. Nasıl olduğunu soran bir arkadaşıydı. Başıyla iyi olduğunu belirttikten sonra tekrar masaya döndü. Kendine hakim olmaya çalışıyor ve o an konuşan bakanın sözlerini dikkatlice dinliyordu. Baş Seherbaz seçmeye çalışıyordu. Herkese tek tek bu soruyu yöneltsede hiç biri istekle bakmıyorlardı bu işe. Rütbesinin yanında gelen tehlike ve sorumluluğu iyi biliyorlardı. Jerard onlara hafif kızgın bakışlarla baktı. Evet zor günü geçiren onlardı. Ama bu pes etmeleri gerektiğini göstermezdi. Tam tersine daha istek ve daha coşkuyla bu rütbeye sarılmaları gerekirdi. Bir süre sessizce baktı hepsine. Gönüllü olmaya niyeti olan yok gibiydi.


"Ben olurum."

Hızlıca yerinden kalkarken kararlı bir sesle bunları söylüyordu.Tüm bakışları artık kendi üstünde hissedebiliyordu. Her zamanki fısıldaşmalar. Birşey demeden öylece durdu. Bakanın fikirlerini merak etiyordu. KEndisine karşı çıkan bir kaç söz duydu. Kendi başlarında istemeyen kişiler aldırış bile etmedi. Sihir Bakanı ise tüm konuşmaları dinledi bir süre. Sonunda konuşmaya başlıyacağını belli eden bir hareket yapınca hepsi sustu. Kabul edilmeyeceğinden emindi. Bu kadar laftan sonra kim edilirdi ki. Ama Bakan beklemediklerini söyledi. Konuşanların hepsini azarladı. Onların cesaretsiz olduğunu ve sorduğunda neden bu işi istemediklerini sordu. Jerard'ı yanına çağırdı. Jerar yavaş adımlarla ilerledi yanına. Sonunda kulağının yanında çınlayan kelimeleri duyunca nutku tutuldu. Olmuştu... Kabul edilmişti. Artık Seherbaz Başı'ydı. İçinde ki hüzünün yanı sıra bir de sevinç dalgası dolaşıyordu. Hala şaşkınca ne diyeceğini bilemiyordu. Sonunda sadece...

"Ben Baş Seherbazım..."

Bunu kendi ağzından duymak daha hoşuna gitmişti.Kendisi öylece orda dururken oda boşalmaya başladı. Bazıları elini sıkıp tebrik etsede bazılari hiç birşey demeden odadan çıkmışlardı. Artık tek başına kalakalmıştı. Bir süre büyük sorumluluklar taşıyacağı odaya baktı . Kendi kendine gülmeye başlamıştı. Hem hüzün hem sevinç birbirine karışmıştı. Kendini toparladığını hissedince sessizce odadan çıktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Lesse J. Poule Empty
MesajKonu: Geri: Lesse J. Poule   Lesse J. Poule I_icon_minitimePaz Eyl. 14, 2008 12:02 am

Ravenclaw
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Lesse J. Poule
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Lesse J. Poule

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Dream Hogwarts :: Seçmen Şapka-
Buraya geçin: